Links to the old web pages of KKE
Avrupa gençliği ayağa kalk, Eğitimde, işte ve yaşamdaki çağdaşgereksinimlerimiz için mücadelede bize katıl!
Genç kadınlar ve erkekler,
Biz, 23-24 Eylül 2018’de Atina’dagerçekleşen 14. Avrupa Komünist Gençlik Örgütleri Toplantısı’na (MECYO) katılan 21 Komünist Gençlik Örgütü olarak sizi eğitimde, işte ve yaşamda çağdaş ihtiyaçlarımız için mücadeleye çağırıyoruz.
Toplantı boyunca Komünist Gençlik Örgütleri olarak gençliğin karşı karşıya kaldığı büyük sorunları dile getirdik ve birbirimizi ülkelerimizdeki önemli gelişmeler hakkında bilgilendirdik. Gençlik mücadelesini, altını çizdiğimiz temel sorunları tartıştık ve görüş alışverişinde bulunduk. Avrupa'daki Komünist Gençlik Örgütlerinin son yıllarda gençlerin haklarını savunmak için büyük çaba gösterdiklerini ve bugünün koşullarında kapitalist sisteme karşı önemli mücadeleler yürüttüklerini biliyoruz. Aynı zamanda Komünist ve İşçi Partilerinin ülkemizde pekiştirilmesine ve güçlendirilmesine katkıda bulunduk. Gelecekteki mücadelelerimizin daha etkili olmasında bize yardım edebilecek zengin bir deneyim biriktirdik.
14’üncü MECYO, Yunanistan Komünist Gençliği’nin (KNE) kuruluşunun 50’ncive Yunanistan Komünist Partisi’nin (KKE)kuruluşunun 100’üncü yılında toplandı. 2001’den beri Madrid, Lizbon, Atina, İstanbul, Prag, Barselona, Brüksel, Frankfurt, Roma kentlerinde gerçekleşen toplantıya ev sahipliği yapan Yunanistan Komünist Gençliği’ne teşekkür ederiz. Bu yıl yapılan toplantı Komünist Gençlik Örgütlerinin daha önce görülmemiş katılımıyla, şu ana dek ulaşılan en geniş katılımcı sayısıyla gerçekleşti.
Kapitalizm, NATO-AB ve burjuva devletleri yaşamımızı ve geleceğimizi yok ediyor!
Günümüzde işçi sınıfı ve toplumsal kesimlerin gençliği tüm Avrupa'ya dayatılan halk karşıtı politikaların acımasız sonuçlarıyla karşı karşıya. Yaşam koşullarının ve hakların kötüleşmesininbugün ve yarın için sonuçları olacaktır. Ebeveynlerimizin karşılaştığı durumlardan daha kötü koşullarda yaşayacağız. Çevremizde büyük miktarda mal ve zenginlik üretimi, teknolojik ilerlemeler ve bilim ve araştırma alanındaki gelişmeler görüyoruz. Ama aynı zamanda tüm bunların ihtiyaçlarımızın karşılanması için değil, aksine tekellerin zenginliğinin artması için harcandığını da gözlemliyoruz. Bir avuç zenginle kalabalık yoksullar arasındaki uçurum hızla büyüyor.
- Gençler daha iyi bir gelecek arayışı ile ülkelerden göç ederken, biz kapitalist sömürüyü, yarı zamanlı çalışmayı, sözde “esnek güvence”yi, düşük ücretleri, yüksek işsizliği, genellikle staj biçimindeki karşılıksız emeği deneyimliyoruz.
- İdeolojik olarak biçimlendiriliyoruz ve eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında gerici bir yeniden yapılanma çerçevesinde okuyoruz, çalışıyoruz ve yaşıyoruz. Aynı zamanda, eğitim ve sosyal sağlık hizmetlerine erişim, azınlığın ayrıcalığı haline geliyor.
- Spor, kültür ve dinlenceye ücretsiz erişim, uygun fiyatlı barınma, kirlenmemiş ve kaliteli bir çevreye erişim ve tatil hakkı gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılaşmada önümüze daha fazla engel çıkıyor.
- Kapitalist düzenin eğitim sistemi, kültürel etkinlikler, kitle iletişim, internet, sosyal medya üzerindeki propagandası giderek artıyor. Ayrıca, bize aşılanmak istenen kapitalist düzenin çürümüş ilkelerine ve fikirlerine, kapitalist finansal çıkarlar tarafından fonlanan kampanyalara katlanıyoruz. Böylece bizimsömürünün doğal olduğuna inanmamızı; böylece haklarımız, çıkarlarımız ve hayallerimiz için mücadele etmeyi bırakmamızı, böylece tekellerin iktidarına karşı mücadeleyi bırakmamızı; burjuva sınıfının ve devletinin bize öğretmek istediği “tarih”i öğrenirken, aynı zamanda işçilerin, halkların ve gençlerin kanıyla yazılan tarihin de gizlenmesini ya da çarpıtılmasını amaçlıyorlar.
Yukarıdaki gerçekler, hem kapitalizmin ekonomik krizi bağlamında hem de bugünlerde istikrarsız, yavaş ve sürekli kan kaybeden iyileşme ve büyüme koşullarında, Avrupa’nın her yerinde uygulanan halk karşıtı politikaların hayatımıza getirdiği sonuçlardan sadece birkaçıdır. Bunlarkapitalizmin, NATO ve Avrupa Birliği gibi emperyalist örgütlerin, burjuva siyasi partilerinin ve onların gençlik örgütlerininiz bıraktığı halk karşıtı politikaların sonuçlarıdır. Bu politikalar, hem burjuva hükümetlerinde hem de sözde Avrupa Birliği’ne muhalif güçler (Avroseptik) olarak adlandırılan- bazıları açık biçimde aşırı sağ örgütlerde öncü rol oynayan tipik liberal ve sosyal demokrat partilerin de desteğine sahiptir. Avrupa Sol Partisi olarak adlandırılan sözde “sol kanat” güçler, gençleri ve halkları “kapitalizmin insancıllaştırılması” gibi yanlış fikirlere ikna etmeye çalışmaktadır. Genel olarak iç ekonomik gelişmeler ve sermayenin her sektörünün ihtiyaçları, aynı zamanda burjuva sınıfları arasındaki rekabet, siyasal düzende önemli bir etkiye sahiptir, çünkü yönetici sınıf her zaman yeni koşullara göre devleti düzenlemeye çalışır.
Günümüzde, yaşamımızda hiç olmadığı kadar büyük tehditlerle karşı kaşıya olduğumuzu kanıtlayan bir dizi gelişme var.
- Zenginliği yaratan kaynakların kontrolü ile enerji ve mal nakil yollarına erişim için, hem ekonomik hem de askeri yollardan, amansız bir rekabet sürüyor. Başat güç olarak yerini koruyan ABD dahil olmak üzere eski güçlü kapitalist devletlerin çoğu, küresel kapitalist piyasada özellikle Çin’e karşı güç kaybetmeye devam ediyor. Kapitalist devletlerin ve tekellerin kendi burjuva sınıfları için “jeostratejik konum” larını güçlendirme yönünde çabaları ve girişimleri birbiriyle çatışıyor. Ortadoğu örneğinde gördüğümüz gibi emperyalist müdahalenin yoğunlaşmasına ve yerel ve bölgesel savaşlara ve çatışmalara sebep olan işte bu rekabettir. Bu tüm dünyayı kapsayan yeni bir emperyalist savaş tehlikesi yaratırken, savaşın siyasetin başka araçlarla -askeri araçlarla- sürdürülmesinden başka bir şey olmadığı görüşünü kanıtlıyor.
-NATO yaklaşık 70 yıldır Avrupa ve Atlantik emperyalizminin silahlı kanadını oluşturan, ABD liderliğinde şekillenen bir birliktir. Kanlı geçmişi boyunca milyonlarca insanın ölmesinde, yaralanmasında veya göç etmek zorunda kalmasında sorumluluğu olan NATO’nun en son zirvesinde alınan kararlarda da belirtildiği üzere yeni emperyalist müdahaleler ve savaşlar planlanıyor. NATO harcamaları önemli ölçüde arttı ve NATO’nun Batı Balkanlar'da ve gezegenin diğer bölgelerinde yayılması yönündeki çabalar yoğunlaştı. Ayrıca NATO, AB ile beraber, Avrupa’da ve Doğu Akdeniz’de sınırları değiştirecek planları destekliyor. NATO ve AB dünyanın dört bir yanına askeri birliklerini sevk etmekte ve kendi yarattıkları savaşlar ve müdahalelerde kan dökmekte.
-Kapitalist devletlerarası bütünleşmenin gelişmiş bir biçimi olarak AB, halk karşıtı önlemler alıyor, Avrupa Ordusunu ve Ortak Güvenlik ve Savunma Politikasını güçlendiriyor. Gözetim ve halkın özgürlüklerinin kısıtlanması yönünde düzenlemeler getiriyor, bunun için parlamentolardaki burjuva partilerin oylarıyla kabul edilen “olağanüstü hal” mekanizmasını kullanıyor ve AB üyesi ülkelerdeki halk hareketlerini hedef alıyor. Emperyalist AB mültecilerin girişini önlemek için sınırlara duvarlar ve güçlendirilmiş çitler örüyor. AB burjuva sınıfının çıkarlarına hizmet eden Nazi suç örgütlerini desteklerken aynı zamanda Komünist Parti ve sembollerini yasaklıyor, genç komünistleri ve diğer militanları baskılıyor. Bir kapitalistler ittifakı olarak AB işçi haklarına karşı savaşıyor, ücretler ile sağlık ve güvenlik önlemlerini olabilecek en düşük seviyeye “uyumlulaştırıyor”. Üstelik Avrupa burjuvazisi AB’yi sömürü, milliyetçilik ve ırkçılık tohumları ekmek, böylece Avrupa halklarını birbirine düşman etmek, bizleri bölmek ve ortak düşmanımızı saklamak için de kullanmakta. Birleşik Krallık ve diğer ülkelerde AB’den ayrılma mücadelesine destek veren ve bütün burjuva siyasi güçlere karşı savaşan gençliği selamlıyoruz. İrlanda sınırını pazarlık kozu olarak kullanan Brüksel ve Westminster’daki emperyalist iktidarların karşısında, İrlanda halkının İrlanda’yı yeniden birleştirmesinin ve kendi bağımsız yönetimini kurmasının yanında duruyoruz.
Avrupa’daki Komünist Gençlik Örgütlerini ve ortak savaşımımızı güçlendiriyoruz
Avrupa’nın genç kadın ve erkekleri,
Sizleri mahallelerinizde, okullarınızda, üniversitelerinizde ve işyerlerinizde harekete geçmeye çağırıyoruz. Komünist Gençlik Örgütleri gençliğin daha iyi hakların var olduğu bir yaşam için mücadele ettiği her yerde olacak. Mücadelenin daha iyi araçlarla ve daha keskin verilmesi için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Bunun yanı sıra sizi de gençliğin hak mücadelesinde ve sosyalizm için verilen mücadelede bize katılmaya çağırıyoruz.
Geçtiğimiz dönemde bütün örgütlerimiz yüzlerce eylemde, grevde ve gösteride ön saflarda yer aldı, gençlerin ve gençliğin yoğun olduğu işkollarındaki çalışanların taleplerini öne çıkardı. Bütün bu eylemleri sınıf perspektifine göre örgütlemek ve siyasallaştırmak için çaba harcadık. Gençlerin insani işlerde çalışabilmesi ve düzgün haklara sahip olabilmesi talepleriyle çeşitli mücadeleler yürüttük. Öğrenci mücadelelerinin gelişimine katkıda bulunduk, öğrencilerin bugün hak ettiği eğitim koşulları için savaştık ve eğitim için “yetersiz devlet bütçelerine” ve tekeller tarafından eğitiminin ticarileştirilmesine karşı mücadele ettik. Üniversitelerde ve teknik eğitim kurumlarında öğrencilerin eğitim alabilmek ve eğitimlerini kısıtlamalar olmadan gerçekleştirebilmek için verdikleri hak mücadelelerinde ön safta yer aldık. Öğrenim harçlarının kaldırılması, öğrenciler için ücretsiz barınma ve yurt hakkı, ve ücretsiz ve kamusal yüksek öğrenim hakları için mücadele ettik ve bunlar için savaşmaya devam ediyoruz. Emperyalist savaşa karşı barış için girişimlerde bulunduk, ülkemizin gençlerine NATO ve AB'ye karşı mücadele çağrısında bulunduk, bu örgütlerden çıkma mücadelesi verdik ve bu örgütlerin korumakla yükümlü oldukları sistemle beraber yıkılması için çalışmaya devam ediyoruz. Kendi ülkelerimiz dahil olmak üzere birçok ülkede var olan ABD, NATO ve AB askeri üslerinin, nükleer ve diğer kitle imha silahlarının ortadan kaldırılması için savaşıyoruz.
Her birimizin ülkelerimizde verdiği militan eylemler, komünist gençlik örgütlerinin Avrupa düzeyinde bütünleşen ve ortaklaşan etkinliğinin daha da gelişmesinin habercisi oldu. Örgütlerimiz 2015 yılında Halkların Antifaşist Zaferi’nin 70. yıldönümüne, 2016'da mülteci ve göçmen meselesine, 2017’de de Büyük Ekim Sosyalist Devrimi'nin 100. yıldönümüne ve 2018’de Filistinle Uluslararası Dayanışma Günü'ne adanmış çalışmalar yürüttü. Bunlar internet sayfaları ve gazetelerimiz aracılığıyla yaygınlaştırıldı. Bazılarımız Uluslararası İdeoloji Seminerleri düzenledi, karşılıklı delegasyonlar gönderdi ve ağırladı, ortak duyurular ve dayanışma açıklamaları imzaladı. Tüm kıtalarda yeni gelişmelerin ön koşulu olarak, daha iyi ve daha derin bir işbirliğiyle Avrupa ülkelerindeki komünist gençlik örgütlerini güçlendireceğiz.
“Bütün ülkelerin proleterleri birleşin” sloganı, bütün örgütlerimizin çalışmalarına rehberlik ediyor. Büyük mücadeleler bizi bekliyor:
- Avrupa'nın her yerindeki Komünist Gençlik Örgütleri etkinlikleriyle sosyalizmi, sosyalist devrimin ilkelerini ve sosyalist inşanın bilimsel yasalarını daha da kararlı bir şekilde savunacağız.
- İdeolojik, politik çalışmalarla ve tartışmaların ilerletilmesiyle, burjuva-oportünist güçlerin yürüttüğü anti-komünist karalama kampanyalarına karşı, uluslararası komünist hareketin tarihsel değerlerini ve halkların mücadelelerine katkılarını savunacağız. Karl Marx'ın doğumundan bu yana geçen 200 yılda, onun aydınlatıcı çalışmalarını gençlik arasında inceleme ve yayma çabalarını sürdüreceğiz.
- Avrupa'nın her yanında düzenlediğimiz eylemlerle, Komünist Gençlik Örgütlerinin ve gençliğin emperyalist rekabete ve savaşlara karşı verdiği mücadeleyiortaklaştırıyor ve güçlendiriyoruz. Ülkelerdeki burjuva sınıflarının ve hükümetlerininarasındaki çatışmaların keskinleşmesi, NATO, AB ve bunların askeri varlığına karşı mücadelenin yükselmesi, milliyetçiliğin ve faşizan düşünce ve örgütlerin gelişmesine karşı tepkinin artması gibi gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz. Komünist Gençlik Örgütleri, Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu'nun emperyalizme karşı halkların barış mücadelesinin ön saflarında yer alıyor.
- Halkların haklı mücadelesiyle sağlam bir dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Küba, Venezuela, Suriye, Ukrayna, Kıbrıs, Irak, Libya, Batı Sahra, Yemen ve elbette – özellikle ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma provokasyonunun ardından – Filistin gibi emperyalistlerin müdahalelerine maruz kalan veya hedefinde olan tüm halkları daha da kararlı bir şekilde destekleyeceğiz.
- İşsizliğe, güvencesiz çalışma koşullarına karşı gerçek ücretlerin artması, çalışma haftasının azaltılması ve genç işçiler için çağdaş hakların tesis edilmesi talepleriyle mücadeleyi güçlendireceğiz. Kamusal ve özgür eğitim için verilen mücadeleyi üniversite seviyesine kadar sağlanması, gençlerin konut, sağlık, kültür ve spor gibi imkanlara ulaşabilmesi ve daha iyi yaşam koşullarına sahip olabilmesi için verilen mücadeleyi yükselteceğiz.
- Aramızda bulunan ve AB sınırları içerinde mücadele eden örgütler için önemli bir siyasal mücadele olan Avrupa Parlamentosu’nun Mayıs 2019 seçimlerinin öngünündegençliği AB’ye karşı mücadele eden Komünist ve İşçi Partilerinin desteklemeye çağırıyoruz. AB’yi ve politikalarını savunan güçleri zayıflatmak ve çağdaş haklar mücadelesini yükseltmek için işçi sınıfından yoksul kesimlerden kadın ve erkeklere çağrımızdır.
Sosyalizm, gençliğe umut taşıyan tek yoldur
Avrupa'nın genç kadın ve erkekleri, ayağa kalkın! Bu daha başlangıç!
Geleceğimiz sömürü, işsizlik, yoksulluk, baskı, savaşlar ve zorla göçten ibaret olamaz ve olmayacak! Önümüzde koskocayaşamlar var. Gelecek bizim elimizde. Bunu mücadelemizle fethedebiliriz! Toplumsal adalet ve barış ilkelerine dayanan gerçek bir özgürlük dünyası kurabiliriz. Çalışmamızın sonuçlarından hep birlikte faydalanacağımız ve eğitim, çalışma, kültür ve spor alanlarında çağdaş haklara sahip olacağımız bir dünyayı inşa edebiliriz. Bu dünyatarihsel olarak miadını doldurmuş olan kapitalizm değildir, gelecek sosyalizmir, yeni bir dünyadır.
Tarihimizden ders çıkarıyoruz! Büyük devrimlerden ve ayaklanmalardan, işçi sınıfının kapitalistlere karşı yürüttüğü büyük mücadelelerden ve çatışmalardan, ilerlemeleri ve gerilemeleriyle, ders çıkarıyor ve toplumların sınıflara ayrılmasından bu yana tüm insanlık tarihinin sınıf mücadeleleri tarihi olduğunu biliyoruz. Bu saldırgan, suçlu ve insanlık dışı sistem tarihin sonu değildir. Büyük devrimler ve ayaklanmalar, işçi sınıfının kapitalistlere karşı yürüttüğü büyük hareketler ve çatışmalar, dünyanın parlak geleceğinin yolunu gösteriyor. Gençlik, işçi sınıfının mücadelesini desteklediği ve sınıfın yükselen öncü toplumsal güç rolünü ve siyasi iktidarı ele geçirme amacını kabul ettiği ölçüde toplumsal ve siyasal mücadelelerde önemli bir rol oynayacaktır.
Çünkü gelecek sosyalizmindir.
Kazanacağız!
Açıklamayı imzalayan Avrupa komünist gençlik örgütleri:
1. Avusturya Komünist Gençliği - KJÖ
2. Britanya Genç Komünist Birliği - YCL Britain
3. Hırvatistan Sosyalist İşçi Partisi'nden Genç Sosyalistler
4. Komünist Gençlik Birliği - KSM, Çek Cumhuriyeti
5. Danimarka Komünist Gençliği - UngKom
6. Finlandiya Komünist İşçi Partisi Gençliği
7. Sosyalist Alman İşçi Gençliği - SDAJ
8. Yunanistan Komünist Gençliği - KNE
9. Connolly Gençlik Hareketi - CYM, İrlanda
10. Komünist Gençlik Cephesi - FGC, İtalya
11. Letonya Sosyalist İşçi Partisi Gençliği
12. Genç Komünistler Hareketi - CJB, Hollanda
13. Polonya Komünist Partisi Gençliği
14. Sosyalist Gençlik Birliği - UTS, Romanya
15. Rusya Federasyonu Leninist Komünist Gençlik Birliği - LKSM RF
16. Devrimci Komünist Gençlik Birliği (Bolşevik) - RKSM(B), Rusya
17. Yugoslavya Genç Komünist Birliği - SKOJ, Sırbistan
18. Genç Komünistler Kolektifi - CJC, İspanya
19. İspanya Komünist Gençlik Birliği - UJCE
20. İsveç Komünist Gençliği - SKU
21. Türkiye Komünist Gençliği - TKG